402. Yandı yüreğim tutuştu
Yandı yüreğim tutuştu, bağrım ciğer kebapdurur
Âşıkların şerbetleri, bu derdime sebepdürür.
Bir niceleri aşk düzer, bir niceleri aşk bozar.
Bir niceler esrik gezer, öyle kim var harapdurur.
Aşk ile çalındı kalem, aşka esirdürür âlem.
Âşıklar arasında dem, Cebrail de hicapdurur.
Medreseler müderrisi, okumadılar bu dersi.
Şöyle kaldılar âciz ki, bilmediler ne bapdurur.
Azâzil davasın kıldı, Davası hem yalan oldu.
Yalan dava kılanların, pes cezası azapdurur.
Ölmez o aşk bilişleri, esrik meclisin hoşları.
Daim bunların işleri, çeng ü şeştâ rebapdurur.